12 Nisan 2009 Pazar

John Malkovich İstanbul'da

John Malkovich ile aynı mekanlarda bir saat kadar vakit geçiren biri olarak izlenimim misafirimizin hem kibar, hem ters, hem çok hem de yavaş konuşan biri olduğudur.

"Sözün Bittiği Yer" - Florya Metin Oktay Tesisleri

Fotoğrafta Galatasaray engelli basketbol takımı ve ortalarında "Sözün Bittiği Yer" projesinin organizasyonunu üstlenen Dilara Endican yer alıyor. Galatasaray Spor Klübü Derneği sponsorluğunda proje Türkiye'deki engellilere destek amacıyla ünlü yönetmenlerin çektiği, ünlü oyuncuların yer aldığı 7 kısa film çekimi kapsıyor.
Çağan Irmak, Ümit Ünal, Ömer Faruk Sorak, Gül Oğuz, Olgun Arun, Umur Turagay ve Cem Yılmaz projenin yönetmenleri. Oyuncular arasında ise Hülya Avşar, Özgü Namal, Serdar Bilgili, Hüseyin Beşok, Ahmet Rıfat Şungur, Vural Sorgu gibi isimler var.
Florya Metin Oktay Tesisleri'nde Umur Turagay tarafından çekilen "O Nur" adlı filmde Fatih Terim, Adnan Polat, Demet Akbağ ve Kıvanç Tatlıtuğ küçük roller üstlenmişti.

Hadise Balkan Yolcusu


"Düm Tek Tek"in klibinin TRT tarafından sahiplenilmemesi tartışıladursun Hadise Eurovision çalışmalarına tam gaz devam ediyor. Türkiye Eurovision tarihinde ilk defa Eurovision temsilcisi otobüsle yurtdışı seyahatine çıkıp farklı şehirlerde parçasını konserlerle tanıtıyor. Hadise, Yunanistan'ın Gümülcine, Makedonya'nın Üsküp, Karabağ, Bulgaristan'ın Sofya, Romanya'nın Bükreş, Moldovya'nın Kişinev kentlerini dışardan havalı duran ama içten hayal kırıklığına uğratan bir otobüsle gezecek. Ayrıca, Hadise'nin belki yurtdışında yetişmiş olmasından gelen rahatlığı, işini ciddiye alırkenki hafifliği ve kompleksizliği takdire şayan.

Obama İstanbul'da

Obama'nın İstanbul'a geldiği gün saat 18.50 civarında, bindiğim minibüsün önünün önündeki araba beşiktaş istikametine devam edebilen son araç oldu. Biz de havanın yağmurlu olmasına aldırmamak zorunda kalarak toplu taşıma aracımızdan inip kendimizi halk halk asfalta attık. Zincirlikuyu'dan Beşiktaş'a yayan inerken 10 metrede bir yağmurluklu polisin kaldırım kenarında nöbet tutması, sık sık da 30-40 tane polisin grup halinde araçlarıyla birlikte beklediği köşeler olması her gün görmediğimiz manzaralar arasındaydı.
ATV binasının önünde geldiğimde polislerin telsizlerinden bir takım konuşmalar yükseldi ve birilerinin yaklaşıyor olduğunu anladım. Birbiri ardına hızla gelen 20-30 arabadan canımızı zor kurtarıp kaldırıma atladık. Pek anlamam ama bana saatte 200 km'le ile gidiyorlarmış gibi geldi. O sırada orada olan bir muhabire sorduğumda bu konvoyun bakanın olduğunu öğrendim. Yanlış Obama alarmıydı.
Bir saatlik ıslak, zevkli ve polisin 'bekleme yapmayın' 'hızlı fotoğraf çek' ve hatta 'fotoğraf çekmek yasak' gibi uyarılarıyla çeşitlenen yürüyüşün sonunda Conrad Oteli'nin karşısındayken hiç beklemediğim anda olan oldu. O-b-a-m-a ve pek kalabalık konvoyu Barbaros Bulvarı'ndan belki 60 km hızla süzülmeye başladılar. Yaklaşık 200 araçlık konvoyun içinde bol bol polis arabası, sivil araçlar, cipler, ambulanslar, minibüs ve otobüsler, 'doblo'lar, FBI minibüsleri ve tabi ki ikiz zırhlı limuzinler vardı. Hepsinin ortak noktası ise tepelerinde kırmızı ve mavi ışıkların yanıp sönmesiydi. Yukardan takip eden arama ışıklı helikopterleri unutmayalım. It was pretty awesome. Burdan buyrun:

Güneşi Gördüm Film Seti - Kars

29 Aralık'ta İstanbul'dan yanlış hatırlamıyorsam 6 saat rötarla yola çıktığımızda Kars'taki havaalanına yoğun tipi yağdığını biliyorduk. Havada Erzurum'a inip oradan karayoluyla şehre varmaya karar verildi; Erzurum'a inerken bile havada 25 dakika döndük. Karayolu beklendiğinden daha az maceralı geçti zira Erzurum-Kars yolu ovaların ortasından dümdüz ilerliyor: viraj az, uçurum yok.
Sağ salim Kars merkeze vardıktan sonra ertesi gün Mahsun Kırmızıgül'ün "Güneşi Gördüm"ün bir sahnesini çektiği Sarıkamış tren istasyonuna vardık. Gözlemlediğimiz sekans filmde geniş ailenin köyden ayrılıp İstanbul'a doğru trene bindikleri sahneye tekabül ediyor. Setteki oyuncular arasında Mahsun Kırmızıgül, Demet Evgar, Murat Ünalmış, Şerif Sezer, Hande Subaşı ve Altan Erkekli vardı.
Dönüşümüz 31 Aralık saat 15.00'te olduğundan yılbaşını Kars'ta geçirme ihtimalimiz bizi heyecanlandırıyordu. Gerçi kar yağışı da vardı ama uçağımız 2 saat rötarla da olsa kalktı, İstanbul'a ve deli trafiğine geri dönmekte gecikmedik.